Loch Ness Canavarı, bizdeki Van Gölü’ne tekabül eden lakin çok daha eski, meşhur ve gizemli bir yaratıktır. Kimi şahıslar bu gizemli canlıyı gördüklerini sav ederler. Komplo teorilerinde de sık sık kendine yer bulan bu yaratık, İskoçya’nın sembollerinden de biri haline gelmiştir.
Canavarın gerçek olup olmadığına, gerçekse nasıl bir yaratık olduğuna dair çeşitli teoriler var. Bu teorileri test etmek isteyen bilim insanları, gölden topladıkları çeşitli hususlar üzerinde DNA testleri yürütüyorlar.
Araştırmacılar, yaptıkları açıklamada ana canavar hipotezlerini test ettiklerini, üçünün testleri geçemediğini lakin birinin gerçek olma mümkünlüğü taşıdığını belirtti. Araştırmanın başındaki isim olan, Yeni Zelanda’daki Otago Üniversitesi’nden Profesör Neil Gremmel, araştırma boyunca gölden kürk, pul, atık, idrar ve su örnekleri topladı.
Profesör Gremmel, Loch Ness’teki biyo çeşitliliği bir raporla açıklayacaklarını söyledi. Haziran ayında bitmesi beklenen raporun açıklanması, eylül ayına ertelendi. Gremmel bu durumun sebebini ise belgesel yapan TV kanalları ile olan görüşmelerdeki problemlere bağlıyor. TV kanalları, sonuçları birinci olarak kendi belgesellerinde duyurmayı istiyor. Görüşmeler, bir mutabakata varılamadan sona erdirildi. Takımın âlâ bir para istemesi olağan fakat kimsenin bu muahedeyi yapmamış olması, canavarın varlığı konusunda kuşku uyandırıyor. Profesör, canavarın olmadığını argüman edemeyeceklerini ve fakat kendi bulgularını sunabileceklerini söylüyor.
Araştırmacılar, yaptıkları çalışmada gölün mahallî tiplerinden olmayan 15 farklı balık ve 3000 kadar bakteri çeşidi keşfettiler. Bunun dışında, araştırmacıların tabiriyle “bazı sürpriz şeyler” de bulundu.
Bu sürprizlerin ne olduğunu, Profesör Gremmel ve grubu açıklamayı yeniden ertelemezse eylül ayında öğreneceğiz. Kim bilir, tahminen de bir kanalla mutabakata da varırlar ve Loch Ness’in sırrını bir belgeselden öğreniriz.